Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Dünyanın en büyük ve en ünlü kumarhanelerine ev sahipliği eden Las Vegas’ın güvenlik güçleri o güne dek hiç karşılaşmadıkları bir dolandırıcılık vakasının içinde sıkışmak üzereydi. 5 Türk’ün suç işlediğine yemin etseler de ispat edemeyen dedektifler, suçun faillerini de ellerinden kaçırdıklarında, 20 yılı aşkın süre izini yakalayamadıkları dolandırıcıları yakalamak için artık ümit yoktu. Sırra kadem basan 5 Türk dolandırıcıdan oluşan çetenin lideri bir kadındı. Kimsenin aklına gelmeyecek ve asla ispatlanamayacak hileyi de elebaşı Ayşe Benli keşfetmişti. Üstelik 2005’teki 73 milyonluk soygundan sonra onları bir daha gören olmadı. Yani çetenin nerede olduğu, dolandırıcılığa devam edip etmediği hala bilinmiyor. 1 tırnakla 73 milyonu kaçırdıklarında ise akla gelen tek şey: Türk şansıydı!
‘EN ÇOK ARANANLAR’DA LİSTE BAŞI!
2005’in temmuz aynın ilk günleri Las Vegas kimsenin haberdar olmadığı bir soygun planının pençesindeydi. Geceleri renkli ve dikkat çekici ışıklarla, eğlence ve ‘kazanç’ merkezi gibi gösteren kumarhaneler her gün birilerini soyuyor, birilerine de o paraları kısa süreliğine kazandırıyordu. Gerçek resme bakıldığında ise kazanan yalnızca binlerce insanın zamanını ve parasını ‘kazanmak’ vaadiyle çalanlardı. Ancak bu kez bir kadının kancasına takılan büyük balık kaçamayacaktı. Çünkü 5 kişilik çetenin lideri Ayşe Benli, planını kaybetmemek üzerine kurmuştu. Çetenin diğer üyeleri Cumali Pelik, Zeki Üçkol, Recep Turna ve Ahmet Ural’dı. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun günlerce her yerde aradığı çetenin yakalanması halinde 5’er yıl ağır hapis cezası alması bekleniyordu. Ancak bu hiçbir zaman olmadı, çünkü olaylar çok daha farklı şekilde gelişecekti.
AYŞE PLANLAMIŞ, AHMET TIRNAKLAMIŞ
Las Vegas’ta 20 yıl önce 5 Türk tarafından dolandırılan kumarhaneler, bir hile yapıldığında hemfikirdi. Kartların özenle işaretlendiği ve sırlı bir iletişim sistemiyle değiştirilmesi sağlandığı aşikârdı. Ancak çetenin nerede olduğu gibi, bu sırlı hile de çözülemedi, Ta ki başka kartların üzerinde hep aynı yerde duran çizgi fark edilene kadar. Kalem kullanmadan, kartlar katlanmadan hep aynı noktalarına sadece dikkatli bakıldığında görülecek çizik nasıl atılıyordu? Çete lideri Ayşe Benli hem planı kurmuş hem de Ahmet Ural’ı, kartların üzerine tırnağıyla çizik atması için görevlendirmişti. Böylece oyunu kazanmak için değiştirilmesi gereken kartlar sadece bu 5 kişi tarafından fark ediliyor ve başarılı şekilde değiştiriliyordu.
Çete, sıkı bir işbirliğiyle soyunu gerçekleştiriyordu. Herkes bireysel görevinin 5 kişilik çete için ne kadar önemli olduğunun farkındaydı. Kayıplara karışmadan önce, kazandıkları parayı kumarhane görevlilerinden nakit olarak alacaklardı. 2 milyon dolara ulaşan kazanç, herkese 5 Türkün ‘çok şanslı’ olduğunu düşündürmüştü. Kumarhanedekiler şüphelenmek için çok geç kalmış ve Ayşe Benli’nin planladığı hileyle değiştirilen kartlar sayesinde kazanılan 73 milyon lira uçup gitmişti. Çetedeki diğer kişilerin görevi de son derece önemliydi. Zeki Üçkol, Cumali Pelik ve Recep Turna karışıklık çıkarıp dikkati dağıtma işini üstlenmiş ve bu konuda başarıyı yakalamıştı. Ahmet Ural da en önemli işlerden biri olan kartları tırnaklarıyla işaretliyordu. Çetenin yakalanmamasını, hatta neredeyse şüphe çekmemesini sağlayan, Türkiye’de iskambil kartlarıyla haşır neşir olan herkesin bileceği bir yöntemdi. Tırnak atma hilesi! ‘Papaz açma’ oyununda kullanılan kâğıtların işaretlenmesi ve işaretli kâğıdın diğer kâğıtlarla değiştirilmesi, Las Vegas’taki kumarhanelerde de çalışmıştı!
KANITLAYAMAYIP BIRAKTILAR, 20 YILDIR İZİ BULUNAMADI
Uzunca bir süre köşe bucak aranacaksa da bugüne dek tek bir iz bulunmayan 5’li çete, dünya çapında ses getiren bir dolandırıcılık oyunuyla tarihe geçmeyi başardı. Soydukları 3 kumarhanede oynadıkları ‘Carabian Stud Poker’ oyunu onlara ‘suçluluk’ sıfatlarının yanında 73 milyon lira kazandırdı. Las Vegas’ın Harrah’s Casino, Imperial Palace ve Venetion Casino adlı kumarhanelerinde oynadıkları ‘oyun’ teknolojik cihazları bile atlatmıştı. Kumarhanedeki herkesi gözbebeğine kadar takip eden teknolojik cihazlar, en ufak bir şüpheli harekette kişinin yakalanmasını sağlıyordu. Her türlü hileye karşı son derece gelişmiş teknolojik cihazlarla donatılmış kumarhaneler muhtemelen ilk kez gerçek birer suçluyla tanışıyordu. Her oyun masasının kameralarla izlendiği, oyundaki olasılıkların bilgisayarlarla hesaplandığı kumarhanelerde, oyuncuların yüz ifadesi ve kalp atışlarından hile yapıp yapmadığını tespit etmeye yarayan cihazlar bulunuyordu. Ancak Türkler bunları da ‘oyuna getirmişti.’ Sonuç kumarhaneler için hüsran, güvenlik güçleri için başarısızlık, adalet için kayıp ve 5 Türk dolandırıcı için ‘kazançtı.’ Üstelik iddiaya göre 73 milyon liralık vurgun buzdağının görünen yüzüydü!