Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Halkın seçtiğine ‘cunta’ demek, esas itibarıyla halkı ‘cuntacı’ olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin 21. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete yönelik sözlerine tepki gösterdi.
Özel’in, Mayıs 2023 seçimlerinde milletin yüzde 50’den fazla oyunu alarak seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti “cunta” olmakla suçladığını belirten Yılmaz, “Halkın seçtiğine ‘cunta’ demek, esas itibarıyla halkı ‘cuntacı’ olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu dil demokratik siyasetin değil, vesayetçi geleneğin bugünkü dışa vurumudur. Olsa olsa içindeki ‘cunta’ özlemini başkalarına yansıtma halidir. AK Parti ve Cumhur İttifakı tabanını aşağılayan, siyasi nezaketten nasibini almamış bu dil, fırsat bulunca her türlü aşırılığı ve baskıyı yapacağını şimdiden ortaya koymaktadır.
Gerginliği, kutuplaştırmayı, kamplaştırmayı hedefleyen bu muhalefet dilinin, ana muhalefet partisine de ülkemize ve demokrasimize de zarardan başka bir sonucu olmayacaktır. Sorumsuz ve saldırgan siyaset tarzı, geçmişte defalarca olduğu gibi zamanı gelince halkımızdan gerekli demokratik cevabı sandıklarda alacaktır.”
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, diğer taraftan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e yönelik sergilenen “çirkin” üslubun da kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu yaklaşım, ekonomik istikrarımızı bozma, güven ortamını zedeleme ve insanımızın refahına kastetme anlamına gelmektedir. Sorumlu bir muhalefet; ekonomiyi baltalamayı değil, 85 milyonun refahı için yapıcı eleştiriler ile ekonomik politikalara destek olmayı gerektirir.
Sorumsuz siyasetçiler ne derse desin; Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliğinde, milletimizin duası ve desteğiyle Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeye devam edeceğiz. Demokrasi ve kalkınma yolunda yeni hedeflere yürüyecek, terörsüz Türkiye hedefine ulaşacak, etkin dış politika ile milli menfaatlerimizi koruyacak, ekonomik programımızı kararlılıkla uygularken, halkımızın refahını artırmak için tüm gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.”
‘MİLLETİMİZİN İRADESİNE TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN İTİRAFIDIR’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı X’ten yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelttiği çirkin ifadeler; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibarettir.
Demokratik siyasi hayatımızda en yüksek oranlarla art arda seçilerek kesintisiz en uzun süre başbakanlık görevi yapan ve halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı’na ‘cunta başkanı’ demek, demokratik meşruiyeti inkâr, milletimizin iradesine tahammülsüzlüğün itirafıdır.
Vesayet düzeniyle kol kola yürüyen, darbe dönemlerinin gölgesinde siyaset üreten ‘Yassıada Zihniyeti’ni hafızalarına kazıyan aziz milletimiz, vesayetle mücadele edenle, onun gölgesinde büyüyeni ayırt edecek ferasete sahiptir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, muhtıralara, sokak kalkışmalarına ve 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimine karşı milletiyle birlikte mücadele etmiş, demokrasiyi korumuş, darbeci cuntacı anlayışı tarihe gömmüştür.
CHP Genel Başkanı’na düşen; yargı sürecini etkilemeye çalışmak yerine, adli soruşturmalara muhatap olan arkadaşlarına yargı önünde hesap vermelerini, isnat edilen suçlamalar karşısında savunma haklarını kullanmalarını salık vererek adaletin tecellisine katkı sunmak ve hukuki sürece saygı duymaktır.
‘CHP’Yİ GEÇMİŞİ İLE HESAPLAŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Türkiye’de siyaset tarihinde ismi cunta ve darbecilerle yan yana anılan tek parti olan CHP’nin ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yolsuzluk ve şaibelerle ilgili tartışmaları perdelemek ve gündemi değiştirmek için her gün başka bir yalana ve iftiraya sarıldıklarını üzülerek görüyoruz.
Ömrünü milletine hizmet etmeye adamış olan ve 22 yıldır milletinin büyük bir desteği ile girdiği her seçimden zaferle ayrılmış olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetimizin ismini “cunta” ile yan yana anmak tek kelime ile iftiradır.
CHP’ye Sayın Cumhurbaşkanımızın adını kirli siyasetlerine malzeme etmeden önce kendi tarihine bakmasını öneriyoruz. Ayrıca cuntacılarla kader arkadaşlığı yapmış olan CHP’yi Türkiye’ye karanlık günleri yaşatan geçmişi ile hesaplaşmaya çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘KABUL EDİLEMEZ’
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz milletinin yüce takdiriyle ve hür iradesiyle seçtiği Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve hükümetimizi hedef alarak “cunta yönetimi” ve “meşrûtiyetini yitirmiştir” sözlerini sarf eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları hiçbir suretle kabul edilemez.
Muhalefet etmek demokratik bir haktır; dirayetli ve ilkeli bir siyasetle ülkemizin birliği ve beraberliğine helal gelmeden sorumluluk gerektiren bir hassasiyetle kullanılması esastır. Elde etmeyi umdukları sözde bir Pirus zaferi uğruna seçilmiş milli iradeyi keyfi bir şekilde yoksayan bir dil kabul edilemez.
Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasi tarihimizdeki varlığını demokratik seçimler üzerine inşa etmiştir.
Ezcümle, Özgür Özel’in ifadeleri gerçeklikten kopuk, çarpık bir düşünce biçiminin ürünüdür.’ dedi.
‘CUNTA EŞİTTİR CHP’DİR’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Demokratik siyasi sözlükte ‘cunta eşittir CHP’ yazar. Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor.” ifadelerini kullandı.
Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin 21. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete yönelik sözlerine tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Özel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yönelik “cunta yönetimi” ifadesini kullandığını aktaran Çelik, şunları kaydetti:
“Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte ‘cunta eşittir CHP’ yazar. Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor.
Girdiği her seçimi millet iradesiyle kazanmış Cumhurbaşkanı’mıza karşı bu ifadeleri kullanmak kötü niyetli bir siyasi cehaletten başka bir şey değildir. Tipik bir CHP geleneğidir; demokratik yollarla seçilmiş iradeye cunta derler, karanlık cunta yönetimlerine ise demokrasi diye bakarlar. Cumhurbaşkanı’mızın büyük siyasi mücadelesi ile demokrasimiz üzerindeki bütün gizli ve açık cuntalar etkisiz hale gelmiştir. Cunta destekçisi CHP geleneği ise bu kurultayda da ‘Yassıada zihniyetine biat’ etmiştir.”
‘PANİĞİN GÖSTERGESİ’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, “CHP, suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır. Yolsuzluk iddialarına tek bir kelime etmeden seçilmiş Cumhurbaşkanımızı, seçilmiş iktidarı hedef almaları bu paniğin göstergesidir.” ifadesini kullandı.
Yazıcı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerine tepki gösterdi.
Özel’in, bugüne kadar girdiği tüm seçimlerden halkın büyük desteğini alarak zaferle çıkan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “cunta başkanı” diye hedef alarak tehlikeli ve çirkin bir siyaset yolu izlemeye devam ettiğini belirten Yazıcı, her seçimde aziz milletin büyük teveccühüne mazhar olmuş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na ve seçilmiş hükümete yönelik bu “hadsizliğin”, demokrasiyi, millet iradesini hiçe sayan sorunlu bir zihniyetin tezahürü olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milletin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı makamında olduğunu, milletin temsilcisi olarak gücünü milletten aldığını vurgulayan Yazıcı, şunları kaydetti:
“Milli iradeyi içine sindiremeyenlerin milletimiz nezdinde yeri yoktur. CHP, suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır. Yolsuzluk iddialarına tek bir kelime etmeden seçilmiş Cumhurbaşkanımızı, seçilmiş iktidarı hedef almaları bu paniğin göstergesidir. Hakaret, iftira, tehdit içeren bu provokatif dille sorumluluktan kaçamazsınız. CHP’ye düşen bağımsız ve tarafsız yargının konuyu aydınlatmasını beklemektir. Bu tür savrulmalar CHP’yi iktidar yapmaz, millet nezdinde ancak itibarsızlaştırır. Anayasal kurumlara, demokrasiye, milli iradeye, meşru ve demokratik yollardan seçilen Cumhurbaşkanlığı makamına saygı, herkesin vazifesi olduğu gibi muhalefetin de vazifesidir. Ana muhalefetin Genel Başkanını, milletimizden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum. Demokrasiden yana olan herkes CHP’nin bu provokatif diline karşı durmalıdır.
‘İnsanın kafasında ya fikir olur ya küfür.’ Belli ki fikir yok, kafa küfürle dolu. İşte sorun budur. Milletimiz demokrasiyi hazmedemeyenlere mutlaka cevabını verecektir. Bu zihniyete karşı demokrasi ve hukuk temelinde sonuna kadar mücadele edeceğiz.”