Home / Blog / Nükleer şeffaflık yerle bir! ‘Sinsice’ büyüyor, 2 bin silah alarmda: Şimdi ne olacak?

Nükleer şeffaflık yerle bir! ‘Sinsice’ büyüyor, 2 bin silah alarmda: Şimdi ne olacak?

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr –Günümüzde, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamında yalnızca ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin resmen nükleer silah sahibi ülkeler olarak kabul ediliyor. Ancak bu beş ülkenin yanı sıra Pakistan, Hindistan ve Kuzey Kore de kendi geliştirdikleri nükleer silahlara sahip. Resmi olarak hiçbir zaman doğrulanmamış olsa da, İsrail’in de uzun yıllardır gizli bir nükleer silah programı yürüttüğü yaygın olarak bilinen bir gerçek.

Bununla birlikte, İran’ın nükleer silah geliştirme faaliyetleri yürüttüğüne dair iddialar da uluslararası kamuoyunda sürekli gündeme geliyor. Her ne kadar Tahran yönetimi bu iddiaları reddetse de Batılı ülkeler ve İsrail, İran’ın nükleer programının askeri amaçlar taşıdığına dair şüphelerini dile getirmeye devam ediyor.Resmi olarak hiç doğrulanmamış olsa da İsrail’in de nükleer silahlar geliştirdiği bir programa sahip olduğu iddialar arasında.

Tarih boyunca birçok ülke nükleer güç elde etmenin getirdiği askeri ve diplomatik avantajları fark etti. Günümüzde de nükleer silahlara sahip olmak isteyen devletlerin sayısı giderek artıyor. Küresel dengeleri değiştirme potansiyeline sahip bu silahlar, yalnızca caydırıcılık aracı olarak görülmekle kalmıyor, aynı zamanda jeopolitik güç mücadelesinin de merkezindeyeralıyor.

Tahminler arasında son 40 yılda nükleer cephaneliklere yedi yüzden fazla yeni savaş başlığı girdiği de mevcut. Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu (FAS), 2024 raporunda ABD, Rusya ve Çin gibi ülkelerin cephaneliklerini sessizce genişletmiş olabileceğine dikkat çekmişti.

Doktor önerisiydi, ayda 130 ton üretiyor! Türkiye’de ilk: Çözüm ararken eksiği gördü

YENİ TESİSLER İNŞA EDİLİYOR

Nükleer denemeleri sınırlayan anlaşmaların zayıflaması, bazı ülkelerin silah kapasitesini artırma yolunda ilerlediğini gösteriyor. Rusya ve Çin’in nükleer tesislerinde yeni binalar inşa ettiği tespit edilirken, ABD’den gelen açıklamalar, Washington’un da nükleer denemeleri yeniden başlatabileceği yönünde.

Alıntı Metni

2 BİNDEN FAZLA SİLAH ALARM DURUMUNDA

FAS tarafından yapılan araştırmada, 1986 yılından bu yana nükleer silah sahibi ülkelerin cephaneliklerini genişlettikleri belirlendi. 1986’dan bu yana beş ülkenin nükleer silah stoklarının arttığına dair açık kanıtlar var.

Eldeki verilere göre nükleer başlık sayılarıÇin’de 244’ten 500’e, Pakistan’da sıfırdan 170’e, Hindistan’da sıfırdan 172’ye, Kuzey Kore’de sıfırdan 50’ye, İsrail’de ise 44’ten 90’a çıktı. Uzmanlara göre ABD, İngiltere, Rusya ve Fransa’ya ait 2 bin 100’den fazla nükleer savaş başlığı da yüksek alarm durumunda kullanıma hazır şekilde bekliyor.

ŞEFFAFLIK KAYBOLUYOR

Araştırmacılar, hükümetlerin nükleer sırları konusunda sergilediği şeffaflığı kaybetmeye başladığını ortaya koydu. ABD Başkanı Donald Trump, ilk başkanlığı döneminde ABD’nin nükleer cephaneliklerine ilişkin bilgi paylaşımını durdurmuştu. Biden yönetimi, 2021’de ülkenin nükleer şeffaflık politikasını geri getireceğini söylese de geçen sürede Beyaz Saray bu konuda hiçbir adım atmadı. Nükleer silaha sahip diğer ülkelerde de benzeri adımlar atılarak bu silahlar konusundaki şeffaflık ortadan kaldırılıyor.

Emekliler hariç binlerce vatandaşı ilgilendiriyor: Zamlı ikramiyede tüm detaylar!


Yapılan çalışmada, var olduğu düşünülen 12 bin 121 savaş başlığından yaklaşık 9 bin 585’i aktif olarak cephaneliklerde bulunuyor. Yani bu silahlar, gemilerden, denizaltılardan veya uçaklardan füzelerle fırlatılabilir. Geri kalan başlıkların ise sökülmeyi bekleyen, hizmetten çıkarılmış savaş başlıkları olduğu tahmin ediliyor.

Alıntı Metni

NÜKLEER FÜZELERİ ENGELLEYEBİLMEK MÜMKÜN MÜ?

Olası bir nükleer savaşın beraberinde nükleer yok oluşu getireceği gerçeği sebebiyle günümüzde nükleer silahlara sahip devletler bu silahların kullanımını en azından kağıt üzerinde son seçenek olarak görüyor. Bu füzelerin engellenmesi geliştirilen sistemlerle teorik olarak mümkün. Ancak büyük bir nükleer savaşta aynı anda yüzlerce füzenin fırlatılacak olması, anti balistik füzelerin ne kadar etkili olacağı konusunda soru işaretleri oluşturuyor. Bununla birlikte, birçok devletin nükleer başlık taşıyan balistik füzelere karşı aldığı bazı önlemlerde mevcut. ABD, balistik füzeleri engelleyebilmek adına dünyanın birçok bölgesinde konuşlandırılmış olan erken uyarı radarları, gemi konuşlu üze savunma sistemleri, Patriot (PAC-3) ve THAAD gibi balistik füzeleri önleyebilme kapasitesine sahip hava savunma sistemleri kullanıyor. Ayrıca ABD anakarası içinde silolarda konuşlandırılmış anti balistik füze sistemlerinin de olduğu, ABD ordusunun bu alanda yatırım yapmaya devam ettiği biliniyor.

Alıntı Metni

Yerli ve milli olarak geliştirilen, antibalistik yeteneğe sahip hava savunma sistemi Çelik Kubbe

Rusya, başkent Moskova’yı korumak amacıyla erken uyarı radarlarıyla birlikte A-135 ve A-235 gibi sistemlerin yanında ayrıca S-400 ve S-500 hava savunma sistemlerine de sahip. Birçok Avrupa ülkesi, SAMP-T hava savunma sistemiyle birlikte ABD yapımı sistemler kullanırken, Çin, Hindistan, İsrail gibi ülkelerin de bu alanda önlemler aldığı biliniyor. İran, Suudi Arabistan, Kuzey Kore, Güney Kore ve Japonya gibi ülkeler ise yerli ve yabancı birçok çözüm üzerinde çalışıyor ve bu konuda çeşitli önlemler alıyor. Türkiye de bu alanda, yerli sistemlerle erken uyarı radarları ve balistik füze önleme kapasitesine sahip hava savunma sistemleri geliştirmeye devam ediyor.

Survivor’da dokunulmazlığı kazanan takım belli oldu! Çılgın Sedat bayıldı yürekleri ağza getirdi
‘Anti-yaşam’ krizi kapıda

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version