Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Libya, 1960’lı yıllarda su kıtlığı sorununa çözüm bulmak için deniz suyunu tuzdan arındırma yöntemine başvurdu. Ancak asıl dönüm noktası, 1984’te başlatılan ve dünyanın en büyük su taşıma projelerinden biri olarak kabul edilen Büyük İnsan Yapımı Nehir Projesi (Great Man-Made River – GMMR) oldu. Bu devasa altyapı hamlesi, Sahra Çölü’nün altındaki muazzam yeraltı su rezervlerini yeryüzüne çıkararak Libya’nın kurak topraklarına hayat vermeyi amaçlıyordu.
25 MİLYAR DOLARLIK DEV YATIRIM
Çöl kumlarının altında 2 bin 820 kilometre uzunluğunda, dünyanın en kapsamlı yeraltı boru ve su kemeri ağı uzanıyor. 500 metreden daha derine inen 1.300’den fazla kuyu sayesinde sistem, günlük 6,5 milyon metreküp tatlı su sağlıyor. Bu su, 4 bin kilometreden uzun boru hatlarıyla taşınıyor ve dev rezervuarlarda depolanıyor.
REZERVLER 60 İLA 100 YIL İÇİNDE TÜKENEBİLİR
Ancak uzmanlar, projenin sürdürülebilirliği konusunda endişeli. Yeraltından çekilen su yenilenemeyen bir kaynak ve mevcut tüketim oranı devam ederse rezervlerin 60 ila 100 yıl içinde tükenebilir. Buna rağmen bazı Libyalı yetkililer, su çekme oranının artırılmaması halinde rezervlerin binlerce yıl boyunca yeterli olabileceğini savunuyor. Bilim insanları ise bu iddiaları şüpheyle karşılıyor.
Öte yandan 2011’de Libya’daki iç savaş ve siyasi çalkantılar, GMMR’nin geleceğini tehdit etmeye başladı. NATO bombardımanlarında boru üretim tesislerinden biri zarar gördü. 2020’de silahlı gruplar su istasyonlarına saldırarak başkent Trablus ve çevresinde milyonlarca insanı susuz bıraktı.
KORUNMASI GEREKEN BİR KAYNAK
Libya, su güvenliğini sağlamak için GMMR’yi modernize etmeyi ve suyun daha verimli kullanılmasını hedefliyor. Bunun yanı sıra deniz suyu arıtma tesisleri gibi alternatif çözümler de gündemde. Uzmanlar, ülkenin su yönetim politikalarını yeniden ele alarak uzun vadeli planlar geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Bugün, Büyük İnsan Yapımı Nehir Projesi, Libya’nın en önemli mühendislik başarılarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, savaşlar ve altyapı sorunları gibi etkenler nedeniyle geleceği belirsiz. GMMR, sadece bir mühendislik harikası değil, aynı zamanda suyun ne kadar değerli ve korunması gereken bir kaynak olduğunun da çarpıcı bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor.