Milliyet.com.tr Angela Celentano, 10 Ağustos 1996 tarihinde henüz üç yaşındayken İtalya’nın güneyindeki dağlık bölge Monte Faito’da kayboldu. Arama çalışmaları hiçbir zaman tamamen durmadı ancak İtalyan basınında yer alan haberlere göre şimdi soruşturmada yeni bir dönüm noktasına gelinmiş olabilir.
Il Messaggero’nun haberine göre Napoli Sulh Ceza Hakimi (GIP) Federica Colucci, ‘Türk izi’ olarak bilinen soruşturma kapsamında yapılacak incelemeler listesine DNA testini de dahil etti.
Hakim ayrıca, İtalyan ROS (Reparto Operativo Speciale) güvenlik birimince Angela’nın yüz rekonstrüksiyonuna benzediği belirtilen, blogger Vincenza Trentinella tarafından sunulan bir videodan alınan fotoğraftaki genç kızın kimliğinin belirlenebilmesi için, aralarında bir avukatın da yer aldığı bazı Türk tanıkların dinlenmesini istedi.
PAPAZ ‘TÜRKİYE’DE GÖRÜLDÜ’ DEDİ
Hakim, yeni bir soruşturma talebiyle birlikte, 2022 tarihli uluslararası adli yardımlaşma kararında belirtilen bazı tanıkların dinlenmesi, belirli telefon hatlarının kullanıcılarının tespiti ve blogger Vincenza Trentinella’nın anlatımının doğrulanmasına yönelik işlemlerin tamamlanmasını istedi.
Trentinella, 2009 yılında sözde ‘Türk izini’ ilk kez gündeme getirmişti. Ona göre bir papaz, ölüm döşeğinde kendisine, bir cemaat üyesinin Angela Celentano’nun Türkiye’de, İstanbul yakınlarındaki Büyükada’da olduğunu söylediğini itiraf etmişti. Daha sonra hem Trentinella hem de aile avukatlarından Luigi Ferrandino (diğer avukat Enrica Visconti) adaya gitmişti.
FOTOĞRAFTAN KİMLİK TESPİTİ
Yargı makamları, Celentano ailesinin avukatları Luigi Ferrandino ve Enrica Visconti tarafından yapıldı. Blogger’ın Büyükada’da temas kurduğu kişilerden birine ait bir fotoğrafın alınmasını ve bu kişinin teşhis edilmesini istedi.
Ayrıca, hakim Büyükada’daki bir eczacının dinlenmesini de talep etti. Çünkü blogger’ın aktardığına göre, genç kızın birlikte yaşadığı adamın boynunda dikkat çekici bir yara izi bulunuyor. Hakim bu yara izinin de fotoğraflanmasını istedi.
ROS ise İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukatı dinledi. Bu avukat, blogger ve avukat Ferrandino’nun adaya yaptığı bir saha çalışması sırasında iletişim kurduğu kişiydi. Hakim, bu avukatın yeniden dinlenmesini ve videodan alınan fotoğraftaki genç kızın kimliğini belirlemeye yardımcı olacak tüm bilgilerin paylaşılmasını istedi. Son olarak, bu genç kızın kimliğine dair “her türlü şüphenin ortadan kaldırılması” ve “DNA testi yapılabilmesi” için nüfus kayıtlarının da incelenmesini emretti.
ANGELA HAKKINDAKİ DİĞER İPUÇLARI
Yıllar boyunca, Celentano davasında çok sayıda paralel soruşturma girişimi oldu ama hiçbiri Angela’nın bulunmasına yol açmadı. Soruşturmanın bugün hala açık olan ‘Türk izi’ ayağı dışında, Güney Amerika’ya dair bazı ipuçları da araştırıldı. Örneğin, Latin Amerika’da Angela’ya çok benzeyen bir genç kızla ilgili bir ihbar yapıldı.
Hatta Meksika’dan bir genç kadın, ailesiyle iletişime geçip kendisinin Angela olduğunu söyledi. Ancak bu olay daha sonra acı verici bir aldatmaca olduğu ortaya çıktı. Ayrıca Angela’nın kaybolduğu evanjelik ortam nedeniyle, bazı dini tarikatlar veya ruhani motivasyonlara dayanan hipotezler de ortaya atıldı. Ancak bunlardan hiçbiri somut kanıtlara ulaşamadı ve Angela Celentano’nun kayboluşu hala çözülememiş bir gizem olarak kalmaya devam ediyor.
SORUŞTURMANIN KAPATILMASI TALEBİ
Angela’nın çocuk yaşta kaybolmasına ilişkin olarak ‘Türk izi’ soruşturmasının derinleştirilmesini emreden kişi Napoli Sulh Ceza Hakimi Federica Colucci oldu. Bu karar, kısa süre önce Napoli Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı örgütlü suçlar savcısı Giuseppe Cimmarotta’nın dosyanın kapatılması yönündeki talebine rağmen alındı.
Angela’nın 10 Ağustos 1996’da ailesiyle birlikte çıktığı bir doğa gezisi sırasında Monte Faito’da kaybolduğu biliniyor. Savcılığın kapatma talebi, büyük ölçüde kanıt yetersizliğine dayanıyor.
Çünkü yürütülen soruşturmalar somut bir sonuca ulaşmadı. Özellikle küçük kızın yüz özellikleri ile fotoğraftaki genç kız arasında belirgin bir benzerlik tespit edilemediği belirtilmişti. Ancak soruşturmanın devamı kararı, Celentano ailesine, avukatları Enrica Visconti ve Luigi Ferrandino aracılığıyla bildirildi.